Z KUŞAĞI çocuklarının teknolojiye bağımlı
yaşaması ebeveynleri telaşlandırıyor...
Yetişkinlerin takip etmekte zorlandığı
becerileri ile dikkat çeken Z kuşağı çocuklarının neredeyse online dünyada
yaşıyor. Bu durum anne babaları “Çocuğum güvende mi?” sorusuyla karşı karşıya
bırakıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Uzmanı Psikiyatrist Dr. Zafer Atasoy,
sanal dünyada çocukların karşısına çıkabilecek sorunlardan onları
korumanın tek yolunun ebeveynlerin de “teknoloji kurdu” olmasından geçtiğini
dile getiriyor.
Sabah uyandıklarında yüzlerini yıkamadan
e-postalarını kontrol eden, arkadaşlarıyla yüz yüze değil, web üzerinden
iletişimi tercih eden, sosyal paylaşım sitelerindeki yüksek arkadaş sayısı ile
mutlu olan ve her duygusunu “durum güncellemesi” sayesinde tüm dünya ile
paylaşan Z kuşağı çocukları, hızlı öğrenme becerileri ile de ebeveynleri
şaşırtıyor. Dünyada cep telefonu ve internet olmayan günleri hiç yaşamamış olan
bu çocuklar bir yandan yetişkinlerin takip etmekte zorlandığı beceriler
kazanırken, diğer yandan uçsuz bucaksız bir sanal dünyanın içine düşüyorlar.
Anne babaların “Çocuğum güvende mi?” endişesi de bu aşamada başlıyor.
Z kuşağı çocuklarının teknolojinin sunduğu
imkânlarla sınır tanımaz bir şekilde dünyayı keşfedip, her türlü bilgiye
kolaylıkla ulaşabildiklerini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk ve Ergen Ruh
Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Zafer Atasoy, çocukların diğer
yandan bilgi kirliliğine ve sanal istismara maruz kaldıklarını söyledi. Dr.
Atasoy günümüz çocuklarının elektronik ortamlarda boğulup insan ilişkilerinden
koptuğunu belirterek, “Bu nedenle hızla büyüyen sanal ortamın üzerinde durmak
gerekiyor” diye konuştu.
ERGENLİK DÖNEMİNE KADAR KONTROL SİZDE OLSUN
Gençlerin ve çocukların sanal ortamda art
niyetli insanlara karşı korunaksız olduğunu söyleyen Dr. Atasoy, “Teknolojik ürünlerdeki uyaranlar o
kadar cazip ki sadece çocuklar değil, yetişkinler de onlardan kopamıyor. Bu
nedenle yapılabilecek tek şey yetişkinlerin de bu aletleri kullanmayı
öğrenmesi! Çünkü bir çocuk cep telefonunu ya da bilgisayarı anne babasından
daha iyi kullanırsa, bu aletler bir süre sonra sadece onun oluyor” dedi.
Bir bilgisayar ya da telefon ekranının,
televizyondan farklı olarak bireysel bir araç olmasına rağmen ergenlik dönemine
kadar aile tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Atasoy “Bu
kontrol de ancak o cihazı kullanmayı bilmekle mümkün oluyor. Anne baba söz
konusu aletin dilinden anlayınca çocuğun hangi siteleri gezdiğini, hangi
oyunları oynadığını, kimlerle sohbet ettiğini kolaylıkla izleyebilir” diye
konuştu. Ebeveynlere bilgisayar başında çocukla beraber vakit geçirmeyi, web
sayfalarında beraber gezinmeyi öneren Dr. Atasoy bazı konulardaki
rahatsızlıkların bu sırada çocuğa aktarılması gerektiğine değindi. Dr. Atasoy bu sayede çocukla yetişkinin
arasında güven bağı oluşacağını ve çocuğun bilgi saklama olasılığının
azalacağını söyledi. Çocuğu ekran başında yalnız bırakmanın onları yabancılara
emanet etmek anlamına geleceğini söyleyen Dr. Atasoy, “Bu nedenle ön ergenlik
dönemi olan 12-13 yaşına kadar çocukların teknoloji ile ilişkisinde bu şekilde
yer almak gerekir. Ergenlik döneminde ise devreye daha çok arkadaş ilişkileri
gireceği için bu tür kontroller doğru olmayabilir” dedi.
TEK TELEVİZYON İLETİŞİMİ GÜÇLENDİRİR
İletişim kurmak için televizyonun iyi bir araç
olduğunu belirten. Dr. Atasoy, “Evde tek bir televizyon bulunması, aile
fertlerinin ekrandaki konu hakkında ortak değerlendirme yapması, yetişkinlerin
ortak ahlaki, ekonomik, dini, siyasi duruşlarını çocuğa aktarmaları ve onunla
iletişimi için çok yararlı olur” dedi.
TEKNOLOJİDEN DEĞİL KENDİ DAVRANIŞLARINIZDAN KORKUN
Online iletişimi tercih eden çocuklara yüz
yüze iletişim keyfini yaratacak fırsatlar sunmanın önemine değinen Dr. Atasoy,
“Örneğin oyun konsolunda futbol oynayan çocukların, sahada arkadaşlarıyla top
oynaması onların sosyalleşmesine olanak sunar” diye konuştu. Teknolojinin
tamamen kötülenemeyeceğini ama dengede tutulması gerektiğini belirten Dr. Zafer
Atasoy, bunun da aile içindeki denge, huzur ve mutlulukla sağlanabileceğini
vurguladı. Anne babaların teknolojiden değil; çocuklarını olumsuz etkileyen
kendi ilişkilerinden korkmaları gerektiğini hatırlatan Dr. Atasoy, “Mutlu
ailelerde çocuklar da paylaşım içinde olur. Anne babanın iletişiminde ve
ilişkisinde sorun varsa çocuk da kendi dünyasında yaşamaya başlar” dedi.