Gerek ekonomik gerekse sosyal nedenlerden dolayı günümüzde pek çok kadın hem anne hem de iş kadını kimliğini bir arada yürütmeyi tercih ediyor. Ancak çalışan annenin zihninin bir köşesinde oluşan; ‘Acaba doğru mu yapıyorum?’, ‘Çocuğumla daha fazla zaman mı geçirmeliyim?’ gibi soru işaretleri hiç bitmiyor. Çocuklarına yeteri kadar zaman ayıramadıkları
düşüncesi, iş yaşamındaki kadınların en büyük sıkıntısı.
Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden
Uzman Psikolog Şirin Hacıömeroğlu Atçeken açıklıyor...
Toplumdaki yaygın kanı hala kadının çocuk
sahibi olunca işini bırakması yahut ara vermesi yönünde olsa da annenin
çalışmasının çocuğa zarar verdiğini gösteren bilimsel bir araştırma yok.
Tersine çalışan kadın, iş- özel hayat dengesini iyi kurduğu çocukları için daha
olumlu bir rol model oluyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman
Psikolog Şirin Hacıömeroğlu Atçeken’e göre anne ve çocuğun ilişkisinin kalitesi
iş – yaşam dengesine dayanıyor. Atçeken, “Geçirilen zaman kısıtlı da olsa
kritik noktalara dikkat ederseniz çocuğunuzla sağlıklı bir bağ kurabilir ve
onun sağlıklı bir birey olarak yetişmesine yardımcı olabilirsiniz” diyor.
“Çocuğunuza ayırdığınız zamanda tamamen ona
odaklanmaya ve başka şeylerle ilgilenmemeye özen gösterin” diyen Atçeken,
“Çocuğunuzla olabildiğince göz teması kurun. Bunun saatlerce sürmesi gerekmiyor.
Çocuğunuza onunla bir saat oynayacağınızı sonra kendi işinizi yapacağınızı
söyleyebilirsiniz. Böylece sağlıklı bir sınır da koymuş olursunuz. Onun
fiziksel, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına duyarlı olun. Sabırla, ilgiyle
ve güven vererek iletişim kurun. Özellikle çocuğunuz 30 aylıktan küçük ise
onunla çevresinde ona bakım hizmeti veren diğer kişilerden daha fazla zaman
geçirmeye çalışın. Eğer mümkünse iş temponuzu birkaç sene buna göre ayarlayın.
Çok sık bakıcı değiştirmemeye çalışın. Son olarak çocuğunuzla iyi bir ilişkiniz
olması için önce kendinizle iyi bir ilişki kurmanız gerektiğini unutmayın”
diyor.
Sağlıklı anne – çocuk ilişkisi için ne yapılmalı?
Çocuğun duygularını ona bir ayna gibi tekrar
etmenin anne - çocuk arasındaki bağları güçlendirdiğine dikkat çeken Atçeken,
“Çocuklar duygularını anlamlandırmayı ve ifade etmeyi ebeveynlerinden
öğreniyor. Bu nedenle onlarla bol bol konuşmak büyük önem taşıyor. Çevrede olan
biteni çocuğunuza anlatın, sorularını sabırla ve anlayacağı bir dille cevaplayın.
Hava kapalı dahi olsa birlikte açık hava aktiviteleri yapın. Çocuğunuza sınır
koyup gerektiğinde ‘hayır’ diyin. Bazen çalışan anne olarak hissettiğiniz
suçluluk duygusundan dolayı sınır koymakta zorlanabilirsiniz fakat bunun
çocuğunuza daha fazla zarar vereceğini unutmayın” diyor.
Çocukların sağlıklı bir gelişim ve güvende
hissetmek için kurallara ihtiyacı olduğunu anlatan Atçeken, suçluluk duygusu
ile bazı noktaları görmezden gelmenin yanlış olduğunu belirtiyor. Atçeken,
“Suçluluk duygusu, anne olmanın çok temel duygularından biridir. Özellikle
günümüzde birçok anne mükemmel olmaya, her işi bir arada yürütmeye çalışıyor.
Bu çok gerçekçi bir beklenti olmadığı için de hayal kırıklığı, kendine
güvensizlik ve suçluluk duygularıyla boğuşuyor. Oysa artık çocuk yetiştirmek
ile ilgili çoğu kaynak ve araştırma ‘yeteri kadar iyi anne’ kavramının altını
çiziyor. Bu kavrama göre bir anne olarak sorumluluk duygusuna sahip olmanız ve
çocuğunuz için elinizden geleni yapmaya çalışmanız çok önemlidir. Gereken sorumlulukları
yerine getirirken stres yaşamazsınız, doğal bir akış halinde, huzurlu bir
şekilde çocuğunuzla ilgilenirsiniz” diyor.
Çocuğunu suçluluk duyarak yetiştiren annelerin
devamlı stres yaşadığını anlatan Atçeken, “Suçluluk duygusu çektiğinizde kronik
bir yorgunluk hissedersiniz, bu duruma bedeniniz de tepki verir.
Çevrenizdekilerle ilişkilerinizde çatışmalar yaşayabilir ve çocuğunuza karşı
daha anlayışsız ve gergin davranabilirsiniz” diyor.
Çalışan annenin eşiyle ilişkisi…
Çalışan kadının eşinden destek almasının çok
önemli olduğuna değinen Atçeken, “Yapılan araştırmalar çalışan veya ev hanımı
kadınların eşleri ile iş bölümü yaptıklarında yani erkek ev işleri ve çocuk
bakımı ile ilgili sorumluluk aldığında, evlilik tatmininin çok daha fazla
olduğu ortaya koyuyor. Böylece karı – koca arasındaki ilişkinin kalitesi
yükseliyor. Ayrıca olabildiğince eşlerin rollerini beslemeleri, arada bir de
olsa baş başa zaman geçirmeleri çok önemli” diyor.
Peki, çalışan bir anne iş - yaşam dengesini kurmak için nelere dikkat etmeli?
Her gün belli saat aralıkları belirleyip o
saatlerde çalışın. Eğer yarı zamanlı çalışmayı tercih ediyorsanız; bu zaman
diliminin herkes tarafından bilinir bir rutin haline gelmesini sağlayın.
Mümkünse evde kendinize özel bir çalışma alanı
yaratın.
Siz odanız/ofisinizde çalışırken çocuğunuzla
ilgilenecek bir kişi olmalı. Bu yardımcıya çok acil bir durum olmadığı sürece
sizi rahatsız etmemesi gerektiğini söyleyin.
İş haricinde acil ve çocuğunuzla ilgili
olmayan bazı durumlar ortaya çıktığında, bunları halletmeyi iş saatleriniz
dışına erteleyin.
Eğer dışarıda ve tam zamanlı çalışıyorsanız mümkün
olduğunca eve iş getirmemeye özen gösterin. Hem iş yerinde, hem de evde
çalışmak sizin yeteri kadar dinlenememenize ve zamanla tükenmenize neden olacaktır.